KORONAVİRÜS ‘ÜN ETKİLERİ NEDİR? SONUÇLARI NE OLACAK?

KORONAVİRÜSÜN ETKİLERİ NEDİR? SONUÇLARI NE OLACAK?

Dünyayı kasıp kavuran ve ilk olarak 2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Coronavirus (2019-nCov) bugüne kadar dünya genelinde 300 bini aşkın insanın hayatını kaybetmesine yol açtı. Türkiye özelinde, diğer birçok ülkeye göre can kaybı bir hayli düşük olsa da koronavirüs ülkemizi ciddi anlamda etkilemiştir. İlk vakıanın 10 Mart 2020 tarihinde görüldüğü güzel ülkemizde, virüsten dolayı ilk can kaybı da 15 Mart 2020 tarihinde gerçekleşti. 1 Nisan 2020 tarihinde ise koronavirüs vakıalarının tüm Türkiye’ye yayıldığı açıklandı. 15 Mayıs 2020 itibari ile ülkemizde toplam 4.055 kişi yaşamını yitirdi. Ülkemizdeki toplam vakıa sayısı ise 146.457’ye ulaştı. İlk vakıa tarihi olan 10 Mart 2020 tarihinden bu yana 106.133 vatandaşımız iyileşti. Son olarak ülkemizde bugüne kadar 1.547.389 kişiye test yapıldığını da vurgulamamız gerekir.

ÜLKE GENELİNDE KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ

Koronavirüs ülkemizde birçok kısıtlamaya yol açmış bulunuyor. Bu kısıtlamalardan bahsedecek olursak: Ülkemizde il öğretim, orta öğretim, lise ve üniversitelerde eğitim-öğretime ara verildi.

Cuma namazı başta olmak üzere cami ve mescitlerde cemaatle namaz kılınamayacağı duyuruldu.

Tüm restoran, müze, kafe, dershane, kurs, kahvehane, alışveriş merkezleri, berberler, oteller, kuaför ve güzellik salonları gibi insanların bir arada ve iç içe bulunduğu mekanlar kapatıldı.

Ülkemizde bütün ligler ertelendi ve tüm spor müsabakaları iptal edildi.

Hakimler Savcılar Kurulu kararıyla tutuklu ve acil işler ile zamanaşımı davaları hariç olmak üzere tüm duruşma, müzakere ve keşifler durduruldu.

Askeri kışlalarda tüm sevk, celp ve terhis işlemleri ertelendi.

Virüsün cezaevlerinde yayılmasını bir nebze olsun önlemek adına af yasası çıkarıldı ve 90 bine yakın mahkûmun tahliyesi hedeflendi.

Market ve Pazar gibi topluluk halinde bulunulan mekanlarda maske takma zorunluluğu getirildi. Şehirlerarası yolculuklar izne bağlı tutuldu ve toplu taşıma araçları için seyrek oturma düzeni uygulaması getirildi. Birçok yerleşim yeri, köy ve kasaba tedbiren karantinaya alındı.

65 yaş üstü ve 20 yaş altı kişilere sokağa çıkma yasağı getirildi. Birçok kez ikişer, üçer günlük 30 büyükşehir ve akciğer rahatsızlıklarının fazla seyrettiği Zonguldak ilimiz için geçerli olmak üzere geniş çağlı sokağa çıkma yasakları ilan edildi.

Hem özel hem kamu sektöründe esnek çalışma sistemine geçilerek asgari personel ile çalışma prensibi hayata geçirildi.

Birçok vergi türünde indirim veyahut ertelemeler gerçekleştirildi.

TÜM BUNLARIN SONUCU NEDİR? KORONAVİRÜS BİTİNCE NE OLACAKTIR?

Her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti bu mezkûr virüs ile olan mücadelesini başarıyla sürdürmüştür ve sürdürecektir. Yukarıda açıklanan tedbirler, insanımızın duyarlı oluşu ve en önemlisi Türk Milletinin karakteri olan birlik, dayanışma ve yardımlaşma duyguları ile ülkemiz fazla hasar almadan bu belayı defedecektir.

Virüsün sosyal, ekonomik, siyasi vb. etkilerinin, virüs alt edildikten sonra da devam edeceği aşikâr olmakla birlikte en önemli etkisinin bireye olacağını tahmin ediyorum. Birey bu süreçte yalnızlaşmış ve bencilleşmiş olabilir. Bireyin toplum bilinci, birlikte hareket etme ve fedakârlık duyguları zedelenmiş olabilir. Bunların yanında birey artık ekonomik kaygılarını bir kenara atıp kendi sağlığı ile ilgili kaygılar duymaya başlayabilir. Şu muhakkak ki bu virüsün yaşamımıza etkisi şiddetli olacaktır ancak bireye psikolojik yönden etkisi bu şiddet bardağının yarısından fazlasını dolduracaktır.

Peki, bu etkileri en aza indirmek ya da belki de bu etkileri hiç yaşamamak veyahut hayatımızda tertemiz yeni bir sayfa açmak için ne yapabiliriz? Şöyle düşünmeliyiz: Tüm etkiler bireye ise çözümde aslında bireydedir. Düşünmek, iyi düşünmek, psikolojik durumumuzu sorgulamak, duygularımıza yön vermek ve duygularımızı eğitmek bundan sonraki yaşantımızı inanılmaz şekilde olumlu yönde değiştirebilir.

Çünkü düşünmek kaderdir.

Çünkü durumumuz nasıl ile olaylarda öyledir.

İyi düşünmeli, iyiyi aramalıyız. Mutluluğumuzdan ödün vermemeli ve her anın değerini bilmeliyiz.

SİZ İYİ OLURSANIZ DÜNYA İYİ OLUR!